İsviçre’nin En Eski Şehri: Chur Gezi Rehberi

İsviçre gezimizin doğal güzelliklere doyacağımız bölümüne geldik. Basel ve Zürih’ten sonra İsviçre’nin doğu kısmına geçiyorduk. Bu gezileri ayrıntılı okumak isterseniz şehirlerin üzerine tıklayıp ayrıntılı yazılarımızı okuyabilirsiniz.

Graubünden kantonunun başkenti Chur aslında daha önce görmeyi planladığımız, pek aklımızda olan bir yer değildi. Fakat çok sevdiğimiz arkadaşlarımızın buraya taşınması ile rotamıza bu şehri de ekledik. İyi ki de öyle yapmışız.

Graubünden kantonu, İsviçre’nin özellikle kış sporları için tercih edilen bölgesi. Bahar ve yaz dönemi de ‘hiking’ yapan yerli halk ve turistlere ev sahipliği yapıyor. Graubünden’in başkenti Chur, diğer şehirleri ise Davos, St.Moritz ve Arosa. Doğa harikası göller, köyler barındıran bölgede Alp Dağları’nın eteğinde cennete düşmüş gibi hissedebilirsiniz ki tam olarak biz böyle hissettik. Bu bölge Almanya sınırına yakın o yüzden ağırlıklı olarak Almanca konuşuluyor. Bizim buradaki ilk durağımız Chur oldu.

Chur Genel Bilgi ve Ulaşım
Graubünden kantonunun başkenti ve en eski kenti Chur’a Türkiye’den ulaşmak için hava yolu ve kara yolunu kullanmak gerekiyor.
En yakın havalimanı Zürih Havalimanı olup buradan 1 saat süren karayolu veya demir yolu aracılığıyla Chur’a ulaşılıyor. Münih veya Milano Havalimanı’ndan da araba ile 3 saatte buraya ulaşmak mümkün.
Zürih-Chur tren biletini yaklaşık 3 hafta önceden SBB websitesi üzerinden almıştık. Normalden uygun fiyata aldığımız bileti supersaver tickets bölümünden aldık. Mutlaka İsviçre’de tren biletinizi alırken indirim yakalamak için bu sayfayı kontrol etmenizi öneririm.
Ayrıca vaktiniz olursa kar yağdığı dönemde Chur’dan başlayıp İtalya sınırındaki Tirano’da biten, dünyanın en güzel tren yolculuğu olarak gösterilen Bernina Express’ine de bilet almanızı öneririm. Bizim vaktimiz olmadığı ve uygun döneme denk gelmediğimiz için maalesef bu güzel yolculuğu başka zamana erteledik.

Biz Zürih’te kaldığımız bir geceden sonra sabah erkenden SBB trenini kullanarak 1 saatlik doğanın görsel şovunu izleyerek Chur’a ulaştık.
-
Zürih-Chur Tren Yolculuğu


1 saatlik yolculuk sonrası sabahın erken saatlerinde Chur tren istasyonuna varmıştık. Chur tren istasyonundan bizi arkadaşımız aldı. Burada tanıdık ve özlediğimiz bir yüz görmek harikaydı! Sohbet ederek güzel evlerine vardık.

Chur’da Eylül ayı genelde yağmurlu geçiyormuş. Biz gittiğimizde de bulutlu-güneşli bir hava olduğu için çok şanslıydık. Yazlık kıyafetlerimizle gezilebilecek bir sıcaklık vardı. Alp Dağlarını gören evlerinde bolca sohbet edip, İsviçre peynirlerine doyduğumuz güzel bir kahvaltı yaptık. Sonra hızlıca hazırlanıp çevreyi keşfetmek için yola çıktık. Önce Heidi’nin köyü Maienfeld ve müthiş bir manzaraya sahip Caumasee gölüne gittik. Buradaki gezilerimizin ayrıntılarını yayınlandıktan sonra linkler üzerinden okuyabilirsiniz.
Chur Altstadt ‘Tarihi Şehir’
Akşam üzeri Chur’a döndük. Şehri keşfetmemiz için sadece yarım günümüz vardı. Ama zaten yaklaşık 32000 nüfusa sahip küçük bir şehirdi. Bir de pazar gününe denk geldiğimiz için çoğu yer kapalıydı.


5000 yıllık tarihe sahip, İsviçre’nin en eski kentinde ‘old town’ ya da ‘altstadt’ yani tarihi yapıların bulunduğu şehir merkezini gezmeden olmazdı. Arkadaşlarımızın evi bu bölgenin dışında bulunuyordu ama yaklaşık 10 dakika yürüyerek eski şehir kısmına vardık.




Dar sokaklardaki küçük eski binalar arasında yürümek, bu sokakların sonunda yemyeşil Alp Dağlarını ve üzerindeki pamuk bulutlarını görmek harikaydı.



Chur eski şehir kısmı trafiğe kapalı olduğu için sokaklarında gezmek çok rahat ve keyifli. İstediğiniz yerde durup tarihi binaları rahatça inceleyebiliyorsunuz. St.Martinsplatz da buradaki ünlü meydan. Meydan da aynı isimli bir katedral ve çeşme bulunuyor.


Bir diğer güzel eserde yine buradaki tarihi sokaklarda bulunan dışı süslemeli bir Chur evi.

Chur’un sembolik evi önünde fotoğrafımızı çektirdikten sonra biraz mola verip nefis bir dondurma yedik. Evviva Gelateria’yı pazar günü açık bulabildiğimiz için çok şanslıydık.

Tam kapanmak üzere olduğu için meydanda oturup dondurmamızı keyifle yedik. Özellikle muzlu dondurma nefisti.

Eski şehirde birçok kafe ve butik bulunuyordu fakat biz, pazar günü kapalı oldukları için şöyle bir bakıp geçebildik.

Yerli halk bu tatil günlerinde ya evde ya da Alp Dağları’nda spor aktivitelerinde oldukları için sokaklarda pek insan yoktu.


Şehrin eski kısmının yanı başında yeni yapılaşma olan belediye binasının, müzelerin ve alışveriş merkezinin bulunduğu bir bölüm vardı.



Fontana Park
Burada çiçeklerle donatılmış harika bir park bulduk. Fontana Park, halka açık, ücretsiz giriş yapılan, kitap okumak ve dinlenmek için harika bir yerdi. 1860’lardan kalan Barok tarzı parkın içindeki tarihi binada orijinal hali halen korunan bir tarihi eserdi. İsviçre’nin genelinde mimari de olduğu gibi bahçe peyzajları sade ve mütevaziydi.





Sonrasında Chur Sanat Müzesi ‘Kunsthaus’un bahçesini gezdik.

Eve dönmeden Ren Nehri’nin doğduğu yere gittik. Hayat kaynağı gibiydi burası, muhteşemdi!



Chur Konaklama ve Yeme-İçme
Artık hafif tatlı bir yağmur başlamıştı ki biz de eve döndük. Evde İsviçre’nin geleneksel yemeği Racklette yani Raklet gecesi yaptık.

Raklet, aynı isimli peynirinin eritilip patates, turşu, mısır ve salatayla yenildiği geleneksel bir yemek. Bu hafif yemeği çok sevdik.

Biz çok şanslıydık ki misafirperver arkadaşlarımız bizi evlerinde ağırladı. Eğer böyle bir şansınız yoksa Chur’da booking üzerinden otel rezervasyonu yapabilirsiniz. Chur küçük bir yerleşim yeri olduğu için maalesef 10-15 otel seçeneği var ve tabii ki fiyatlar İsviçre standartlarında ve bize göre pahalı.
Arkadaşlarımızla geçirdiğimiz bu keyifli günün ardından güzel bir uyku çektik.

Chur ve güzel doğasına veda etme vakti gelmişti. İstikamet Hallstatt’dı. Chur’dan araba kiralayıp başka bir ülkede teslim etmek oldukça maliyetli olduğu için Chur’dan Salzburg’a trenle gidip oradan araba ile Hallstatt’a geçmeyi planlamıştık. Harika bir gün daha bizi bekliyordu ve şimdi Chur’a veda etme vaktiydi. Chur’dan Salzburg’a direk tren yoktu. Sabah erkenden araba ile Chur’a yarım saat uzaklıktaki Sargans’a gidip oradaki tren istasyonundan Salzburg trenine bindik.
Beraber unutulmaz bir gün geçirdiğimiz, bizi evimizde hissettiren Ceylan ailesine çok teşekkürler 🙂
Chur ve ait olduğu Graubünden kantonu sayısız aktivite ve güzellik barındıran bir bölge. Sadece burada uzun bir tatil planlabilir. Biz Chur, Caumasee ve Maienfeld ile sadece bu bölgenin küçük bir kısmını gezebildik. Geri kalanını görmek için ileride birgün umarım şansımız olur.
Gezimizin Avusturya bölümünde görüşmek üzere! Yeni yazı için takipte kalın!
Güzel yerlermiş kalemine ,gözüne sağlık güzel kızım.❤️Fotoğraflar harika.
Güzel yerlermiş kalemine ,gözüne sağlık güzel kızım.❤️Fotoğraflar harika.
Merhaba, 2 yaşındaki oğlumla Aralık sonunda İsviçre tatili yapmak istiyoruz. Zurih, Basel gibi şehirlerin yanında Bernina express’i de tecrube etmek isteriz. Sizce lojistik olarak mevsim ve cocuk dolayisiyle sikinti yasarmiyiz?
Ali Bey websitemiz yenilenme durumunda olduğu için sorunuzu yeni görebiliyorum. Halen gezinizi gerçekleştirmediyseniz sorunuzu cevaplamak isterim. İsviçre çocukla seyahat için kolaylıklarla dolu bir şehir. Bebek arabasıyla birçok şehrine de kolayca seyahat edebilirsiniz. Mevsimsel olarak kış şartları belki zorlayıcı olabilir ve günler kısa olduğu için zorluk yaşayabilirsiniz. İsviçre’de genel olarak zaten müze, mağaza gibi yerler diğer Avrupa şehirlerine göre daha erken kapanıyor ve hava karardığında yapılacak birşey pek kalmıyor. Bahar ve yaz mevsimi gün uzunluğu ve ılık hava şartları nedeniyle daha elverişli olabilir. Tabii bir yandan kışın kar manzaralarını da unutmamak lazım.